Koyu Açık
                     yalnızken,herkes


kulağımda çalarken tellinin tıngırtısı,
isyan bayrağını çekmişken herkes gibiliğe,
uzak diyarlara gitmişken dostluk,
kör bir kuyudur hayat, Yusuf’unkinden daha derin.

kendi gölgem karartıyor etrafımı,
en büyük düşmanım bana çelme takıyor.
sisler içinde aramaya çalışırken hakikatin ışığını,
ruhum karanlığın özlemini çekiyor.

kâbus polisinin çığlık sirenleri sardı tüm kaldırım taşlarını,
hayat sorgusunda iken ben ve bedenim,
kelepçeli ellerim ve ayaklarım,
artık tek bir faydası yok direnmenin.

neyseki uyandım uykumdan
ve bir daha cesaret edemedim uyumaya.
ne uyuyacak kadar yorgun,
ne ayakta duracak kadar dingin.
sonunda hazırım bu yolculuğa,
bir ölüyüm ölüme alkışlanarak giden,
nitekim hayat ölmeyi de gerektirir.
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Mesajlar

rûyâ

gri şey boğazımı tırmalarken,dinmez dumanların içinde,kaybolur düşüncelerim.düşündükçe,zaman ve mekântüm anlamını yitirir,yitirdikçe,boşluktaki her var oluşumkendini doğurur sonsuzluklarında. kaçınılmaz tutsaklıklarım;yavan…

sen

sen ben şarkıyı bile içimden söylerim,çünkü sessizliğim senin soluğunla yankılanır boşluğumda.Her kelime, dudaklarımdan süzülen bir iz gibi düşer,ve…

Ölüm ve Çaresi

Babamın çok yakın arkadaşları vefat etmeye başladığında ölümün bir çaresi olmadığını anlıyorum yavaştan. Bu durgunluk üç sene çok…