yalnızken,herkes kulağımda çalarken tellinin tıngırtısı, isyan bayrağını çekmişken herkes gibiliğe, uzak diyarlara gitmişken dostluk, kör bir kuyudur hayat, Yusuf’unkinden daha derin. kendi gölgem karartıyor etrafımı, en büyük düşmanım bana çelme takıyor. sisler içinde aramaya çalışırken hakikatin ışığını, ruhum karanlığın özlemini çekiyor. kâbus polisinin çığlık sirenleri sardı tüm kaldırım taşlarını, hayat sorgusunda iken ben ve bedenim, kelepçeli ellerim ve ayaklarım, artık tek bir faydası yok direnmenin. neyseki uyandım uykumdan ve bir daha cesaret edemedim uyumaya. ne uyuyacak kadar yorgun, ne ayakta duracak kadar dingin. sonunda hazırım bu yolculuğa, bir ölüyüm ölüme alkışlanarak giden, nitekim hayat ölmeyi de gerektirir.
Koyu
Açık