Koyu Açık

bir atlının zafer sarhoşluğu benimkisi,
gözü kör, kanlı ve kirli.
hangi savaş bu var olduğum?
hangi serseri darbeler bu sağa sola savurduğum? uçsuz bucaksız meydanlarda,
kimleri yok edişlerim?
barok karanlığı gecede, iki kırk beş vapurunda.


işte diyorum,
işte şimdi tam sırası
ortalığı kasıp kavurmanın,
kendini bilmez isyanlar içinde.
götürmüşken kan gövdeyi,
bitsin istiyorum bütün cenk meydanı.
ezip geçsin adaletin, hakkın ateşi,
barok karanlığı gecede, iki kırk beş vapurunda.


ölüm alışkanlığım nüksetti,
yok mu çarpışacak benimle?
yok mu hiç kimse?
cehennemime ihtiyacım var diyorum, yokmuş…
etrafta babamın sessizliği yine, iki kırk beşte.


sonu gelmeyen bitişler başlayacak.
her şeyi çözecek bir avuç,
sadece bir avuç İris ’in kendi ellerinden.
sonrası… sonrası iyilik, güzellik.
barok karanlığı gecede.

cansız hatıralarda buluşuruz,
ensemde bir telinin uğultusunu dinlerken, gecenin kendisinden.
attığım her adım benim bu sefer,
her yeni başlangıcım bir sonraki saniyem,
barok karanlığı gecede saat
iki kırk beş
vapurunda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Mesajlar

rûyâ

gri şey boğazımı tırmalarken,dinmez dumanların içinde,kaybolur düşüncelerim.düşündükçe,zaman ve mekântüm anlamını yitirir,yitirdikçe,boşluktaki her var oluşumkendini doğurur sonsuzluklarında. kaçınılmaz tutsaklıklarım;yavan…

sen

sen ben şarkıyı bile içimden söylerim,çünkü sessizliğim senin soluğunla yankılanır boşluğumda.Her kelime, dudaklarımdan süzülen bir iz gibi düşer,ve…

yalnızken,herkes

yalnızken,herkes kulağımda çalarken tellinin tıngırtısı, isyan bayrağını çekmişken herkes gibiliğe, uzak diyarlara gitmişken dostluk, kör bir kuyudur hayat,…