İnsanların hayatlarında dokunulmaz metaları vardır. Benimde var tabii ki bunlardan biri Cumhuriyet Halk Partisi diğeri de Fenerbahçe. Fenerbahçe’nin bize yaşattıkları malum. Ama diğeri…
7 göbek Halk Partili bir ailenin evladı olarak uzun bir süredir küskün seçmen sınıfında hayatıma devam etmekteydim bende çoğu genç gibi. İnsanların politik seçimlerini değiştirmek gerçekten çok zormuş bunu bu seçimde çok net anladım. 20 yıldır aynı parti tarafından yönetilmek beni çok bezdirdi. Hayatımda farklı iktidar görmedim. Eskilere kalırsa zaten eskiden daha kötüymüş, peh! Biraz Cumhuriyet Tarihi okuyan herkes bunun pekte böyle olmadığını zaten anlar.
Gerçekten oy bölüyor muyum diye çok sordum kendime. İktidarın gitmesi gerek evet ama daha sonrası… Buna sonra bakarız diyecek kadar önemsizleştirmek benim canımı sıkıyordu. Ama bunların gitmesi şart oğlu şart be kardeşim. Hayatı zulüme çevirdiler. Sürtük olmadığımız mı kaldı, terörist olmadığımız mı kalmadı. İlallah ettim bu küfürlerden.
Kılıçdaroğlu’nun gerçekten dürüst ve kibar bir adam olduğuna emindim. Zaten bizden hırsız; teokrat, nepotik biri çıkmaz. Aday olmasını istemiyordum çünkü kesin kazanmamız gerektiğini düşünüyordum. Bu yüzden kızgındım. Tamam kardeşim ben zaten iknayım da Niğde’li amcayı, Tokat’daki teyzeyi nasıl ikna edeceğiz. Hakkını verelim bu süreci o kadar iyi yönetti ki artık onlar da kurtuluşun Kılıçdaroğlu olduğunu görüyordur. Görmüyorsa, o zaman 8500₺ emekli maaşı alıp peynirin kilosuna 1000₺ verecekler. Biz elimizden geleni yaptık.
Birleşe birleşe kazanacağız, çok kibar ve romantik bir yaklaşım gibi geliyor kulağıma. Yıllardır bu ayrıştırmacı üslup, bu memleketi çok ayırmışken bunun ilkeli bir siyasete uymayacağını düşünüyorum. Ama Kılıçdaroğlu gerçekten sakin bir güç olarak tüm bu kitleyi bir arada tutmayı başardı. Akşener’in İmamoğlu ve Yavaş asisti seçimi çok başka noktaya taşıdı. Artık bu tutum beni de heyecanlandırıyor. Hep beraber, kazanacağız.
Politik görüşümü en çok yansıtan adayın İnce olduğunu biliyorum. Yukarıda yazdığım gibi birçok sebepten dolayı oyumu ondan yana kullanacaktım. Deprem sürecini en iyi yöneten aday oydu benim için en büyük sebeplerden biri de buydu. 45 gündür asılsız yıpratmalar sonunda İnce adaylıktan çekildi. Artık oy bölünmeyecek. Zaten bu kitlenin mevcut yapıyı desteklemeyeceğinden eminim. Zira malum kişi üzgünüm dedi, bunlar hep iyiye işaret.
Ben günlük hayatta çok kibar biri sayılmam ama umarım tatlı dilli Kılıçdaroğlu Pazar günkü seçimi ilk turda kazanır. Kazanmamız gerekiyor. Yoksa:
- Göçmenler gitmeyecek,
- Hayat pahalılığı devam edecek,
- İslamlaştırma kisvesi altında özgürlüklerimiz kısıtlanacak,
- Liyakate değil akrabaya bakılmaya devam edilecek,
- Bilimden uzak bir eğitim sistemi hayatımıza sokulmaya devam edilecek,
- Ve biz hala terörist olmaya hala sürtük olmaya devam edeceğiz,